Cumartesi, Mart 14, 2009

12.Araştırmacılar Zirvesi'nden Notlar

Temel Aksoy'un "Bu yıl zirvemizde müşterilerimizi dinlemek istedik" dediği 12. Araştırmacılar Zirvesi'nde iki günde aldığım bazı notları paylaşmak istiyorum. 

1.Gün 
 
Güler Sabancı; Araştırmanın önemini Toplam Kalite çalışmalarında ve Müşteri Memnuniyeti çalışmalarında birkez daha gördüklerini ayrıca Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşundaki her aşamada araştırmaya büyük özen gösterdiklerini ve araştırmaya devam ettiklerini belirtti. Diğer taraftan, verileri doğru yorumlamak için birlikte analiz etmeliyiz diyerek araştırmacılara birlikte daha fazla mesai harcamalıyız teklifinde bulundu. Tüketicilerin tanımlanmamış ihtiyaçlarını saptamak,tüketicinin kalbinden geçeni bilmek, tüketiciyi kendi yerinde izlemek, daha fazla içgörüye ihtiyaç duyulduğunu, üzerinde karar alınabilecek bilgiye olan ihtiyacın arttığını ve artık gelecek çağı düşünmeliyiz diyerek araştırmacılara hedef gösterdi.
Mehmet Sezgin; Garanti Ödeme Sistemleri olarak araştırmacılardan artık verinin yanına görüntü ve sesi de ilave etmelerini istediklerini bunun müşteriyi etkilemek ve ikna etmek için önemli olduğunu söyledi. Ülkemizde kendi ilgi alanlarındaki bazı bilgilerin 1998 ve 2008 yılını karşılaştıran istatistikleri açıklayarak, büyümenin yüksekliğini ve önemini vurguladı.
1998 2008
GSM  3,5 milyon 65 milyon
Internet 300 bin 26 milyon
Sinema 20 milyon 38 milyon
Turizm 3 milyon 6,5 milyon
BES 1,75 milyon
Kredi Kartı 7 milyon 43 milyon
POS 113 bin 1,63 milyon
Ayrıca Peter Drucker'ın "Bir işletmenin birinci kuralı müşteri oluşturmaktır" sözünü hatırlattı.
Fatoş Karahasan; (İki gün boyunca tüm semineri yöneterek yine her zaman olduğu gibi yüksek bir performans sergiledi.) WOW'da eğer bilgiyi bir erkekle paylaşırsanız 5 kişiye, bir kadınla paylaşırsanız 25 kişiye söylediğini belirtti.
İlker Kaytancı; Phillip Morris olarak bu ülkemizde 140 bin satış noktasına ulaştıklarını belirtti.
Murat Şahin; Arçelik olarak yaptıkları tüketici araştırmalarında, tüketicilerin düşündüğünü söyleyemiyor. Düşündüğünü yapamıyor. Yaptığını söyleyemiyor ve söylediğine inanmıyor şeklinde sınıflandığını vurguladı.
Fatih Altaylı; Haber Türk Gazetesi olarak ilk hafta ortalama 210 bin satışa ulaştıklarını ve bunun başlangıç için başarılı bulduğunu belirtti. Gazeteyi beşe böldüklerini, çünkü istenilen bilgiye çabuk ulaşılmasını istediklerini söyledi. Gazete çıkarırken yaptıkları tüm araştırmaları da rasyonel bulmadığı için çöpe atarak !  yılların deneyimi ile sezgilerine göre karar aldıklarını
vurguladı. Üç kentte (istanbul, Ankara, İzmir)  satışlarının yüzde 63 ünü yaptılarını, üniversitelerde talep edilen birinci gazete olduklarını belirtti. Ülkemizde bugün en büyük problemin kamplaşma olduğunu vurguladı. Gazeteyi yaparken her görüşe sahip insanları bir araya getirdiklerini. TV'de başarılı olduktan sonra şimdi bunu gazeteye taşıdıklarını. Gazetenin isminin daha önce var olan mecralarının ismi olan Haber Türk olmasına bütçesel nedenlerle karar verdiklerini. Köşe yazarlarının gazeteye katkısının yünde 14 ile sınırlı olduğunu, bu nedenle köşe yazar sayısını az tuttuklarını. Transfer etmek istedikleri bir gazetecinin kendilerinden 5 milyon transfer ücreti istediğini. geçtiğimiz Pazar günü Hürriyet'te 400 haber varken Habewr Türk'te 707 haber olduğunu. yeni okura ve Internet gençliğine seslendiklerini belirtti.
Mehmet Ali Birand ; Samimi itiraflarda bulundu. Kendisinin haber spikeri olmadığını bu nedenle haber sunarken hata yapmasının ve yapmayada devam etmesinin normal olduğunu belirtti.Kamplaşmanın büyük problem olduğuna katıldığını. Patronlar arası kamplaşmayı yazı işleri olarak bazı şeyleri malesef görmezden gelerek desteklediklerini. reklamların bu dönemde yüzde 40-45 oranında düştüğünü. Sonbahar'da medyanın yarı yarıya kadro azaltmak zorunda olduğunu. Internette kendilerini yenileyemediklerini. Şu ortamda kimsenin nereye gittiğimiz bilmediğini. Sonbahar'da cesetler caddelerde çok olursa yeni bir dönemin başlıyacağını belirtti.
Seçil Kıpçak; Coca Cola olarak yaptırdıkları bazı araştırma sonuçlarını paylaştı. Tüketiciyi kendilerinin alışverişçi olarak tanımladığını. Dünyadaki Wal-Mart lara haftalık ziyaretçi sayısının 138 milyona ulaştığını ve günlük 1 milyon dolarlık alışveriş yapıldığını. Marketlere tüketicinin yüzde 68'nin karar vererek geldiğini ve bunların birinci olarak planlı ürün, ikinci olarak plansız ürün aldıklarını. Tüketicilerin alışveriş yaparken 7-8 saniye içinde karar verdiklerini.Marketlere giren alışverişçilerin yüzde 20'sinin Coca Cola aldığını. Alışverişçinin promosyon, fiyat, çeşitlilik ve yakınlık istediğini. 5 Alışverişçi tipi olduğunu Toplu Alışverişçi, Günlük Rutin Alışverişçi, Eksik Tamamlayan Alışverişçi, ve Özel Gün Alışverişçisi ayrıca birde "Canım Çekti" tipi olduğunu belirtti.
Kına Demirel Beskinazi; Migros Club ve CRM olarak kurdukları altyapı ve yazılımlarla bugün artık tüketicilerini çok daha yakından tanıdıklarını. Yazar kasa bilgilerinden neleri niçin aldıklarından, nasıl bir tüketici olduklarına, alışveriş sıklıklarına kadar bir çok veriye çok hızlı ulaştıklarını. Bu bilgileri tedarikçileri ile ücretli paylaştıklarını söyledi. Bu sistemin ülkemizde bir ilk olması nedeniyle inanılmaz bir somut bilgiye artık sahip olduklarını biliyoruz. Rakiplerinin ve ciro üzerinden kira bedeli esaslı Alışveriş Merkezlerininde bu sisteme geçmeleriyle birlikte tüketici ve tüketim üzerinde yakın gelecekten daha somut verilerle konuşmak mümkün olacak görünüyor.
Fatih Terim; Başarılı olmak için her alanda bilginin gücüne inandıklarını belirtti. Futbolcuları maça hazırlarken tüm sahayı cepheden gören bir kamera ile rakiplerini analiz ettiklerini, aynı şekilde kendilerininde hatalarını aynı şekilde çekilmiş görüntülerden gördüklerini söyledi. Ayrıca geliştirilmiş çizgisel grafik yazılımları olduğunu ancak bunların gerçek görüntüler kadar etkili olmadığını savundu. Sorduğum bir soru üzerine de ülkemizdeki futbolcuların eğitim seviyelerini yükseltmek için çalışmalar yaptığını ve bakandan "şu topu okullardan içeri bir yuvarlayalım" diyerek yardım istediğini söyledi. 

2.Gün

Lale Saral Develioğlu; 1984 yılında dünyada bin, 1992 yılında 1 milyon, 2005 yılında ise 1 milyar internet kullanıcısı var. Youtube'un 280 Facebook'un ise 150 milyon üyesi bulunuyor. Dünyada internet hane penetrasyonu yüzde 25. Bugün 4 milyar kişide cep telefonu var ? Ülkemizde ise 55 milyon kişinin elinde 65 milyon hat var. Bunların 37 milyonu Turkcell'li. Yaptırdıkları araştırmalara göre gençlerin vazgeçemedikleri üç şey 1 cep telefonu, 2 TV, 3 internet. Çocuklar için önerdiği site www.clubpenguin.com 
Savaş Ünsal : Yakın gelecekte IT TV dönemi başlıyor. Yani Internet Digital TV
Serdar Erener: Konuşmasında müşterileri için düzenlediği Martin Lindstrom by.ology seminerindeki notlarını paylaştı. Sunumuna "b bk blmyrz" ile başladı. İnsan hakkında henüz yeteri kadar hiçbir şey bilmiyoruz. İnsan = Tabiat/Kültür dür. Artık Neuroscience (Sinir Bilimi) dönemi başlıyor. Beyne bağlanan elektrotlarla yapılan deneylerde insan beyninin marka isimlerine verdiği tepki dini konularda verdiği tepki ile aynı yerde oluşuyor. Bu nedenle soruyorum. "Brand are the new religion ?" Hiçbir şey kastedmiyorum. Bir mesajda vermiyorum. Sadece sorguluyorum. İnsan teknoloji ile yeni bir insan türünü oluşturmadı henüz. İnsan aynı insan. Aidiyet, hayal, düşman, 5 duyu, gözlem, misyoner, sembol, gizem, tören en önemli özellikler. Pazarlama bir sosyal mühendislikl projesidir. Pazarlama için 3 önemli organ ; 1 kulak, 2 burun, 3 göz. En çok hatırlanan reklam ile en çok GRP alan reklam aynı değil. Artık bunu biliyoruz. Açıkhava raketlerine haftada 1 milyon dolar harcıyoruz ama boşa gidiyor. İşte örnek saatte 10 km hızla giden bir araçtan raket görüntüleri. Halen sezgilerimiz ile hareket ediyoruz. 
Emre Konuk : Değişmeyen davranışlar.İnsan genetiğinde olan bir şey ( örneğin yılan ) ile olmayan bir şeye (örneğin otomobil) farklı tepkiler veriyor. Temel korku, İhtiyaçlar. Güvenlik İhtiyacı (güven,huzur,korunma,ihmal,terk, yanlızlık,tehlike,korku), Ait Olma İhtiyacı (birlikte olmak, aidiyet,bağlanmak, dışlanmak,...), Geleceği Tahmin İhtiyacı (ileriyi tahmin, bilinmeyenden korku, önünü gürmek...) , Otorite İhtiyacı ( denge,düzen, istikrar,kaos, kriz, sorun ), Önemseme İhtiyacı (istenme,arzu edilme,beğenilme,sayılma,gurur, başarı,gelişim,rekabet,mükemmellik, hayranlık, aşağılanma,küçük düşme ), Katkıda Bulunma ve Anlamlı Yaşam İhtiyacı (kişsel yaşamamın ötesinde birilerine bir şeyler verme veya davaya hizmet) Çünkü anlamasız yaşam istemiyoruz. 
Çicekten Becel : Rakının mezesi insan. neden içiyoruz ? Mutluluk-keyif, paylaşmak-aidiyet, hüzün-keder... rakı içenlerin %18 AB, % 34 C1, %43 C2 sese sahip. Kişilik sahibi, farklı, meydan okuyan, özgüveni yüksek kadınlar tüketiyor. Tüketimin % 47 si Marmara, %20 si Ege ve % 75 i batı bölgelerinde yapılıyor. Rakının evde dost aile sofralarında tüketimi %62. Düğün,ocakbaşı,balık,piknik te ise %38 yani tüketim eve kayıyor. 1998 yılında toplam 74,3 2008 yılında 47,9  milyon litre rakı tüketildi. 2009 yılında 37 rakı markası var pazarda. Reklam harcamaları 2004 yılında 1,6 iken 2008 yılında 11,2 milyon TL. oldu.
Jan Nahum: Goldmansucks'a göre 2050 de Türkiye Avrupanın 2 büyük gücünden biri. Bizde 2050 yıllarını planlamalıyız artık. Markamız olmalı.Araştırma şart.Devlet bunu desteklemeli.


Hiç yorum yok: