Cumartesi, Ocak 28, 2006

Popüler Medya ve Din

Hemen hemen her gün, popüler gazetelerimizin sayfalarında din ile ilgili bir haber mutlaka okuyoruz. Okuduğumuz haberlerin tamamı islamiyetle ilgili ve olumsuz olması oldukça manidar. Yapılan haber ve yorumların siyaset ve medya dünyası dışında kamuoyunun ilgisini çekmeyi başaramaması ise daha da manidar.
Oysa bu ülkenin gündemini belirleme sorumluluğunu kendi omuzlarına yükleyen ve bununla dolaşan usta gazetecilerimizin (!) bu konuda kamuoyunu etkileyememesi ise kendileri için öncelikle araştırılması gereken bir konu olabilir. Öyle ya, yüzde doksan sekizi müslüman olan bir ülkede kamuoyu bu tür haberlere beklenilen tepkiyi neden vermez ? Konuyu araştırmadan önce araştırma fakiri medyamızın bu haberleri ve yorumları yapan o popüler gazetecilerinin dini konularda ne kadar bilgili olduklarını sorgulamak gerekir. Bu sorgulama eminim onların da meraklarını da giderecektir. Araştırma emri vermeden önce bu konuda yeteri kadar bilgisi olmayanlara iki önerim var. Birincisi yarından itibaren hemen orta düzeyde din ve tarih dersi almaya başlamaları. İkincisi ise bu eğitimleri bitirmeden kesinlikle bu konuda haber ve yorum yapmamaları. Sosyo ekonomik statüleri nedeniyle en iyi öğretmenlerden bu dersleri alacaklarına inanıyorum. Ders deyince yanlış anlaşılmasın bu derslerden sınıf geçmeleri gerekmiyor biliyorsunuz. Yani, iki vize bir final ve de bir de bütünlemesi yok. Yaptıklarının sadece siyaset ve medya gazeteciliği olmadığına inandığım kişilerin, bu tarihi eğitim fırsatını, en iyi şekilde değerlendireceklerine inanıyorum. "...Bu yaştan sonra eğitim mi olurmuş, topluma mal olmuş koca koca adamlara ne eğitimiymiş bu..." demeyin. Şöyle düşünün; her gün işleri gereği okuyor, çiziyor ve yazmıyorlar mı? Hem de sayfalarca... Eğer bu eğitimi kendileri ve müşterileri olan bu ülke kamuoyu için almak istemiyorlarsa, yabancı medyanın karşısında bu konuda artık daha fazla rezil olmamaları için bu eğitimi almalarını öneririm. Yoksa yarın, Avrupa'nın ve-ya Amerikan'ın o hergün okuyup alıntılar yaptıkları ciddi gazetelerinde (popüler gazeteler değil) kendileri için, ülkenin tarihi ve yaygın dini hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olmamakla suçlanabilirler. Belki de daha da ileri giderek kamuoyunun bu konuda onları ciddiye almadığını, meğer popüler gazetecilerin yıllardır politize edilmiş dine karşı laikliği savunan haber ve yorum yazdıklarını söyleyiveriler. Dini konularda doğru bilgiye ve uzmana sahip olmayan popüler medya yönetimlerinin yıllardır yaptığı bu tür haber ve yorumları temel gazetecilik kurallarına aykırı ve sadece sansasyonel kaygılarla yapıldığı sonucuna ulaşabilirler. Hem de elin o hükümetleri deviren itibarlı bilen yabancı meslektaşları bunu yapıverir. O zaman "...tencere dibin kara... yazıları yazamazsınız onlar için. Gelin; neyi bilmediğini bilen ve öğrenmeye çalışanlardan olun, o herşeyi bildiğini sanan ve bilmediğini öğrenmeyi reddeden yarı cahil gazetecilerden olmayın...