Çarşamba, Ocak 09, 2008

Örnek Olamayan Müslümanların Sınavı

Hangi aklı evvel çıkardı şu "Cumhuriyet döneminde dindarlara baskı yapılmıştır" tezini allah aşkına. Doksan yıla yaklaşan Cumhuriyet tarihinin son altmış yılını ağırlıklı sağ iktidarlarla, düzenli ihtilal ve muhtıralarla geçirmiş bu ülkede memlekete faydalı konuşulacak konu mu kalmadı yine !
Sürekli geçmişi ile hesaplaşan bu ülkenin entellektüelleri, geleceğimize ışık tutabiliyorlar mı ? Peki gece gördüğü rüya ile yirmi yıldır bu ülkede gündem belirleyenlerin memleket sınırları dışında uluslararası tanınırlıkları var mı ? Peki ağzı olanın konuştuğu, eli kalem tutanın yazdığı bir laik Cumhuriyetin Osmanlı'dan beri düşmana ihtiyacı oldu mu ? Hayır. Hayır.Hayır.

Cumhuriyetin karşısına İslamı koyan bir zihniyetin son altmış yıldır amacı Atatürk'ün laikliği değil olsa olsa ütopik bir laikliktir. Yani ulaşılması mümkün olmayan ve sürekli karıştırılan ve tartışılan bir laiklik. Dünyanın en büyük imparatorluğunun büyük önder Atatürk ile verdiği kurtuluş savaşı dönemindeki eğitim düzeyimizi ve sonraki onbeş yılı bir düşünelim. Atatürk öyle bir ortamda Cumhuriyeti ve laikliği en ücra köye kadar anlatmamış mı ? Anlatmış.
Son altmış yıl sağın iktidar olduğu bir ülkede bugün halen Cumhuriyetçi ve dindar ayrımı yapılıyorsa bunun suçunu Cumhuriyetçilerde aramak yerine İslamiyeti politik çıkarları uğruna kullanan sağ iktidarlarda aramak gerekir. "Ben ...buyum diyenin "o" olduğu ve bunun yasalarla desteklendiği bir ülkede son seçimler sonrasında bir avuç kaldığı düşünülen Cumhuriyetçilerle ( kimse onlar ?) halen dindarlara baskı yapılıyor polimiğine girmenin adı, duygusal tatmin ama ondan öncesi büyük kişisel bir rant kavgasından başka bir şey değildir.

Ülkeler bireylerden oluşur ama ülkelerin değil bireylerin inançları ve yaşam tarzları vardır. Her ülkede olduğu gibi bu ülkede de Cumhuriyetçiler ve Muhafazarlar kendilerini yıllardır birbirlerine beğendirmek ve kabul ettirmek için uğraşır dururlar. Sosyalizmin vefatından sonra bu ülkedeki sosyalistlere de hayatlarını idame ettirmek için tek seçenek sunulmuştur. Onlarda yılların birikimi ile bu ortama Muhafazakarlardan daha hızlı adapte olmuşlardır. Bugün hepsi birer entellektüel ve de zengindirler. Çok paraları vardır ve kazanmaya da devam etmektedirler.
Dünyanın en büyük imparatorluğun torunlarının zenginliği ve yönetmeyi sevmemesi mümkün mü ? Peki dünyanın barbarlıkla suçladığı bir topluluğun müslümanlığı seçmesi ve koca bir imparatorluğa oradan da tam yok oluyor derken örnek bir Cumhuriyete ve laikliğe dönüşmeye başlaması sizce bir tesadüf mü ? Bu sorulara islamiyeti bir yaşam tarzı olarak seçmiş insanları vereceği cevap kesinlikle hayır olacaktır.

Bu ülkede kendini zulüm görmüş dindar olarak gören muhafazakarlar varsa, onlar öncelikle şu sorunun cevabını vermek zorundadırlar ; Örnek bir din olan İslamiyeti siz nasıl yaşıyorsunuz ki başkalarına yıllardır örnek olamıyorsunuz ? Onları kucaklamak yerine birkaç yüz kişi yüzünden Cumhuriyetçileri sanki dinsizmiş gibi toplumdan ayırmak istiyorsunuz. Allahın verdiği aklı sadece böyle mi kullanıyorsunuz ? Bu mesajı özellikle % 46,7 ile AKP'nin iktidar olduğu bir dönemde iktidara zarar, memlekete yarar olsun diye vermiş olamazsınız değil mi ?

Bazı Cumhuriyetçiler hala Rolex'leri, cipleri, Gucci'leri ile imtihandalar ve daha çok sahip olmak için herşeylerini kaybediyorlar. Artık onlar için Cumhuriyet ve laiklik, gelecek kuşaklarına bırakacakları bir kimlik. Şimdi yaradan aynı imtihana, kendini dindar olarak tanımlayan sizleri, Gucci, cip, Rolex ve türbanlarınızla çağırıyor. Peki bu sınavdan siz nasıl çıkacaksınız ? Sakın yaradanın huzuruna onlarla aynı kimlikle çıkmayın !